Donnerstag, Mai 10, 2007

Nilüfer ve Papatya...


Mavisi yesiline karismis, uzun uzun agaçlarin
gölgelerini cömertçe sundugu, türlü türlü böceklerin,
çiçeklerin yasadigi, insanoglunun pek az ugradigi
ormanlardan birinde güzel bir göl vardi.
Suyu berrak mi berrak, serin mi serin... Gölün kiyisinda
hayat bulmus boynu bükük papatya, yanibasinda
o essiz büyülü suyun içinde açmiþ olan, en az kendi
kadar yalniz görünen nilüfer çiçegine sevdalanmisti.
Onun görkemli görüntüsünü, saf, masum,
asaletli halini hayranlikla seyrediyordu her gün.

Nilüfer çiçegi de kayitsiz degildi sevgili
papatyasina karsin. Birbirlerine sevgiyle bakiyorlar,
sarkilar söylüyorlardi birlikte. Yalnizliklarini
unutuyorlardi su koskoca orman içinde...

Tanrim, diyordu papatya içinden kimi kez.
Bu güzelligin yaninda benim yerim nedir ki?
O suyun içinde yasar bense toprakta...
Elimi uzatsam tutamam bile onu... Oysa
öylesine istiyorum ki onun yaninda olmayi...

- Ey güzel çiçegim, ey benim nilüferim
seviyorum seni... Lâkin öylesine çaresizim ki...
Sana nasil ulasacagimi bile bilmiyorum...
Evet, orada oldugunu bilmek, sesini duymak,
güzelligini görmek bile yetiyor bana ama
istiyorum ki elini tutayim, güzelligine dokunayim.
Gel gör ki ben bir papatyayim, sen ise bir nilüfer...
Ayri dünyalarda yasayan iki ayri çiçek...

Nilüfer, karsiliksiz birakmadi papatyanin sözlerini:
- Papatyalarin en tatlisi, kemandan çikan müzik ayni
ama nagmeleri çikaran teller ayridir. Sen baskasin,
ben baskayim, sen ordasin, ben buradayim diye yerinme.
Gönül sesine kulak ver yalniz... Bir seyi istiyorsan
yürekten iste....Sevgi, ask, ne büründügün kiyafeti,
ne makami, ne mesafeleri ne de baska bir seyi dinler...
Onun fermani okunmaya basladimi her sey susar.
Her sey çaresiz kalir... Sevgi söz konusu oldugunda
kisi kendi disindaki güçlerin insafina kalmaz.
Çünkü; kendisi de güçlü bir varlik haline gelir.
Ruhunun derinliklerinden gelen bu ezgi güçlenmeye
basladikça kayitsiz kalamaz buna tüm evren...
Sen ki benim güzelligime, askinla güzellik katmakta,
yalnizligimi örtbas etmektesin. Benim ve kendinin
varoldugumu ispatlamaktasin dünyaya.

Simdi kapat gözlerini simsiki...
Siyril tüm düsüncelerinden...
Yalnizca ama yalnizca beni düsle...
Yanimda oldugunu, gölün sularinda
elimi tuttugunu hayal et... Iste beni...
Göreceksin ki sevginin asamayacagi engel yoktur!

Papatya, nilüferin dedigini yapti. Yalnizca ama
yalnizca onun hayalini doldurdu tüm benligine.
Kendini güzeller güzeli çiçeginin
yaninda farzetti. Istedi... Istedi...

- Aç gözlerini!, dedi nilüfer.
Papatya saskinlik içindeydi gözlerini açtiginda.
Sevgili çiçeginin yaninda,
gölün sulari içinde bir nilüfer çiçegiydi artik o da...

Sevmek...
Istemek...
Hayal etmek...
Inanmak..



Olmayacak sey yoktur!
Eger ki; bu duygulara sahipseniz...

PS: Yazarini bilmiyorum...

Keine Kommentare: